Sağlık Tedavi

Sağlık Tedavi, Hastalıklar

Migren nasıl tedavi edilir?

Migren tam olarak tedavi edilemeyen bir hastalık olarak bilinmektedir. Yaygın ilaç tedavisi yanısıra hastanın yaşamını kontrol altına alması, migreni tetikleyecek faktörlerden kaçınması, kısacası migrenle yaşaması öğütlenmektedir.

Migren tedavi seçenekleri:

1.İlaç tedavisi

2. Bot-ox uygulaması

3.Migren cerrahisi

4.Son dönemde yaygınlaşan bitkisel tedaviler

5.Migren bandı vb. uygulamalar

6. Akupunktur ve nöral terapi

1. Migrende en yaygın uygulanan tedavi yaklaşımıdır. İki aşamalıdır. Atak sırasında ve atak sıklığını azaltmak için kullanılan ilaçlar farklıdır.

Nöral Terapi ile Migren Tedavisi

Nöral terapi migren atağının pato-fizyolojisi ve nedenlerine farklı bir yaklaşımla açıklama getirebilmektedir. Migren tanı olarak baş ağrısı sınıflamasında yer alsa da temelinde otonom sinir sistemi disfonksiyonudur (çalışmasının aksaması). Migren atağı sırasında oluşan baş ağrısı yanısıra nörolojik bulgular ve gastrointestinal sistem bulgularına otonom sinir sistemindeki geçici aksama sebep olmaktadır.

Çocuklarda Baş Ağrısı ve Migren

Çocuklarda baş ağrısı düşündüğümüzden daha fazla oranda mevcuttur. 12 yaşından sonra artmakla birlikte küçük yaşlardaki çocuklarda da migren görülebilmektedir. Çocuğunuz başının ağrıdığını söylüyorsa üzerinde durmak gerekir. Öncelikle ateşine bakılmalıdır. Yüksekse enfeksiyon araştırılmalıdır. Düşme, çarpma benzeri travmaları takip eden dönemde ortaya çıktıysa veya nedensiz başladı ancak aralıksız sürekli devam ediyor ise mutlaka doktora muayene olmalıdır. Beyin tümörleri, menenjit benzeri enfeksiyonlar sürekli ağrılara yol açabilir. Ancak bu durumlar çok nadirdir.

Migren Nedir?

Migren baş ağrısı olarak bilinmekle birlikte, nörolojik ve gastrointestinal bulguların eşlik edebildiği epizodik (ataklar halinde gelen) bir hastalıktır. Migren ataklarında bulantı,kusma, baş dönmesi, ışık ve ses hassasiyeti, duygu durumda değişiklikler, çeşitli nörolojik bulgular (görme kaybı, uyuşukluk, kısmi felç, konuşmada bozulma) baş ağrısına eşlik edebilir. Baş ağrısı olmaksızın sadece nörolojik bulgular veya bulantı-kusma ile kendini gösteren migren atakları da olabilir.

Migren çeşitleri nelerdir?

Migren çeşitleri içinde en sık “auralı” ve “aurasız” migren görülür. Aurasız migren Migrenlilerin % 80-90’ nında görülür. Basit migren (adi migren) tanımları da kullanılmaktadır. Aurasız migrende esneme, tatlı isteği benzeri hafif semptomlarla hasta ağrısının geleceğini anlayabilir. Sadece baş ağrısı semptomunun olduğu migren ataklarıdır.

Yüksek tansiyonun belirtileri nelerdir?

Hipertansiyon, yani yüksek tansiyon, “sessiz katil” olarak bilinir. Dört yetişkinden birini etkiler. Kan basıncı, kanın tıpkı hortumdan suyun fışkırması gibi atardamarlara uyguladığı basınçtır. Şayet bu basınç, sabit bir süre boyunca çok yüksek kalırsa, hipertansiyonunuz olduğu düşünülebilir. Kan basıncınızın yüksek kalması, kan damarlarınıza, kalbe, beyne, göze ve diğer hayati organlarınıza zarar verebilir.

Hipertansiyonun Belirtileri

Hipertansiyon teşhisi nasıl konulur?

Yüksek tansiyon tedavi edilmezse, kan damarlarınıza ve organlarınıza zarar verebilir ve aşağıdaki sonuçları doğurabilir:

Atardamarların sertleşmesi: aynı zamanda damar sertliği olarak da bilinir, yüksek tansiyon atardamarların kalınlaşmasına, bu duruma da kalp krizi veya inmeye yol açabilir.

Kan damarlarının güçsüzleşmesi: böbrek ve gözlerdeki kan damarları güçsüzleşebilir ve küçülebilir, bu durum da bazı komplikasyonlara yol açar. Kan damarları şişebilir ve anevrizma durumu da ortaya çıkabilir. Anevrizmanın yırtılması ise hayati tehlikeye yol açabilir.

Hipertansiyon nedir?

Hipertansiyon basit olarak yüksek kan basıncı demektir. Kan basıncı ya da daha doğru söylemek gerekirse kanı kalpten dokulara taşıyan damarların kan basıncı, hastaya ait özellikler (yaş, cinsiyet, ırk gibi) ve fiziksel durumdan (istirahat, efor gibi) etkilenen bir parametredir. Bu nedenle de normal kan basıncı değerlerini belirlemek gerçekte oldukça güçtür.

Hipertansiyona sebep olan hastalıklar nelerdir?

Sekonder hipertansiyon sebepleri

Halk arasında tansiyon veya yüksek tansiyon denilen hipetansiyona sebep ikincil hastalıklar vardır. Bunlar -Böbrek rahatsızlıkları (Böbrek atardamar darlığı, Böbrek parankim hastalığı ) -Böbrek üstü bezinin bazı tümörleri ( Feokromasitoma Hiperaldesteronizm ) -Doğumsal bazı kalp hastalıkları ( Aort koarktasyonu )

Hipertansiyonun ilaçsız tedavisi mümkün mü?

İlaçsız tedavi yani yaşam düzeninin değiştirilmesi, kan basıncı yüksekliğini kontrol etmenin yanı sıra hipertansiyonunun önlenmesinde de yararlıdır. Hastalar, ilaçsız tedaviyi kesinlikle ihmal etmemelidir. Şişmanlık, şeker hastalığı veya kanında yağı yüksek ( hiperlipidemi ) olan hastalarda, yaşam düzeninin değiştirilmesinin önemi daha da artar. Yaşam düzeninin değiştirilmesi, hipertansiyonu tek başına kontrol edebileceği gibi ilaç gereken durumlarda, ilaç dozunun azaltılmasına da olanak sağlar. Yaşam düzeninin değiştirilmesindeki temel noktalar, aşağıda özetlenmiştir:

Hipertansiyonun tedavisi nasıldır?

Hipertansiyon tedavisinde temel amaç, hedef organ hasarını önleyerek sakatlık ve ölümleri azaltmaktır. Öncelikle mevcut olan diğer kardiyovasküler risk faktörleri ve hedef organ hasarları tedavi edilmelidir. Sekonder hipertansiyon olan hastalarda yani hipertansiyonu başka bir hastalığa bağlı olan hastalarda hipertansiyona yol açan hastalık tedavi edilmelidir.Hipertansiyonun nedeni saptanamaz ise kan basıncı, hastaların yaşam düzeni değiştirilerek veya ilaçla düşürülmelidir. Hastalarda yaşam düzeninin değiştirilmesi ( ilaçsız tedavi ) kesinlikle ihmal edilmemelidir.

Hipertansiyon gelişiminde tuzun ve böbreklerin önemi

Hipertansiyon gelişiminde, tuzun çok büyük önemi vardır. Bazı insanlarda, böbreğin tuz (NaCl) atma kapasitesi sınırlı olabilir ve gereğinden fazla tuz alınması, hipertansiyonun ortaya çıkmasına veya hipertansiyonun tedavisinde başarısızlığa yol açabilir. Gerek hayvan deneyleri gerekse insanlar üzerinde yapılan çalışmalar, hipertansiyon gelişiminde, tuzun rolünün olduğunu ispatlamıştır. Bu çalışmalardan bazılarının sonuçları aşağıdadır:

1. Toplumların çoğunda, tuz tüketimi ile kan basıncı yüksekliği ve hipertansiyon sıklığı arasında yakın ilişki vardır.

Hanci.org sizlere daha iyi hizmet sunmak için çerezleri kullanıyor.
Hanci.org sitesini kullanarak çerez politikamızı kabul etmiş olacaksınız.
Detaylı bilgi almak için Gizlilik ve Çerez Politikası metnimizi inceleyebilirsiniz.