Diyabet nedir?

Beklenmedik kilo kaybı, sık yorgunluk, susamanın artması, sık idrara çıkma… Bu belirtilerin hepsi, diabetes mellitus yani şeker hastalığını gösterir. Bu hastalık, vücuttaki glikoz doğru şekilde işlenmediği zaman ortaya çıkar.

Sindirim sırasında, yediğiniz besin vücudun enerji için kullandığı bir şeker olan glikoza dönüştürülür. Glikozu kan dolaşımından hücrelere taşımak için, vücudun pankreas tarafından üretilen bir hormon olan insüline ihtiyacı vardır. Şeker hastalarında, pankreas ya yeterli insülini üretemez ya da vücut üretilmekte olan insüline uygun şekilde tepki veremez. Her iki durumda da glikoz, enerjiye dönüştürülmediği için kanda birikerek kan şeker düzeylerinin yükselmesine neden olur.

Diabetes Mellitus Hakkında Daha Fazla Bilgi

Tip 1 Diyabet

Tip 1 diyabet, çoğunlukla çocuklar ve ergenlerde görülür, ancak yetişkinler de yakalanabilir. Tip 1 diyabette, pankreas çok az insülin üretir veya hiç üretemez. Bu nedenle, hastanın yaşamı boyunca düzenli olarak insülin iğneleri yapılmak zorundadır. Bu hastalığa, otoimmün (kişinin kendi bağışıklık sisteminden kaynaklanan) sorunlar ve viral (virüslerin neden olduğu) enfeksiyonlar neden olabilir veya ebeveynlerden biri veya her ikisinden genetik olarak aktarılır.

Tip 2 Diyabet

Tip 2 diyabet, şeker hastalığının yetişkinlerde ve özellikle de yaşlılarda görülen biçimidir. Bu hastalıkta, ya pankreas yeterince insülin üretemiyordur ya da vücut hücreleri insüline yanıt veremez hale gelmiştir ve kan şekeri düzeyleri de tehlikeli biçimde yükselir (126md/DL üstü). Günümüzde, tip 2 diyabet, obezite ile ilişkili sorunlar nedeniyle yükseliştedir. Ayrıca, Asyalı Amerikalılar, Afrikalı Amerikalılar, Kuzey Amerikalılar, Latinler, Pasifik Adalılar ve Hawaii yerlileri; tip 2 diyabet gelişimi açısından yüksek risk taşıyan özel azınlık gruplardır.

Şeker Hastalığı Öncesi Dönem (Prediyabet)

Şeker hastalığı öncesi dönem, kan şekeri düzeylerinin normalin biraz üzerine çıktığı bu nedenle de kişiyi tip 2 diyabet geliştirme riskine sokan bir durumdur. Eğer kişinin kan şekeri düzeyi 100mg/DL’nin üzerinde ancak 126mg/DL’nin altındaysa, şeker hastalığı öncesi dönemde olduğu kabul edilir. Amerika Birleşik Devletleri’nde, 57 milyon civarı insanın bu durumda olduğu tahmin edilmektedir. Ancak, şeker hastalığı öncesi dönem, tip 2 diyabet teşhisi konulmadan önce bile, kalbe ve dolaşım sistemine zarar verebilir. Buna rağmen, doğru beslenme ve yaşam tarzında sağlıklı değişiklikler yapılarak, şeker hastalığı öncesi dönemin oluşturduğu hasa tersine çevrilebilir.

Gebelik Şekeri

Daha önceden şeker hastası olmayan kadınlarda hamilelik sırasında meydana gelen şeker hastalığına, gebelik şekeri adı verilir. Bu hastalık çoğunlukla doğumdan sonra kaybolsa da bu kadınlar hayatları boyunca tip 2 diyabet geliştirme açısından daha fazla risk altındadırlar. Ayrıca, gebelik şekerinin neden olduğu yüksek kan şekeri düzeyleri, gelişmekte olan bebeğin sağlığını etkileyebilir; bu yüzden hamilelik boyunca kan şekeri düzeylerinin uygun şekilde takibi zorunludur. Düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme seçimleri yaparak, gebelik şekeri olan kadınlar, gelecekte tip 2 diyabet geliştirme riskini azaltabilirler.


Hanci.org sizlere daha iyi hizmet sunmak için çerezleri kullanıyor.
Hanci.org sitesini kullanarak çerez politikamızı kabul etmiş olacaksınız.
Detaylı bilgi almak için Gizlilik ve Çerez Politikası metnimizi inceleyebilirsiniz.