Obezitenin cerrahi tedavisi
Bariyatri; tıbbın, şişmanlık nedenleri, önlenmesi ve tedavisi ile ilgili olan dalıdır. İlk bariyatrik ameliyat 1954 yılında yapılmıştır. O zamanlar bu, bağırsak bypas ameliyatı olarak biliniyordu. Cerrah, ince bağırsakların üst ve alt bölümlerinin bağlantısını yapıyor ve ortadaki, gıdanın sindirildiği kısmın bypas edilmesini yani atlanmasını sağlıyordu. Teorinin temelinde orta bölümü atlayarak vücudun daha az kalori alması ve böylece de hastanın kilosunu azaltması yatmaktaydı.
Temel olarak bariyatrik ameliyat sizin tüketebileceğiniz gıda miktarını kısıtlamaktadır ve bazı prosedürler, sindirebileceğiniz gıda miktarını da kısıtlamaktadır. Eğer aşırı şişmanlıktan kaynaklanan sağlık sorunlarından şikayetçiyseniz ve sağlıklı yeme ve egzersiz ile başarı elde edemiyorsanız, o zaman sizin için bariyatrik cerrahi bir seçenek olabilir.
Yediğimiz yemek, karmaşık bir sindirim sürecinden geçer. Ağzımızda çiğnenmiş olan gıda, yemek borusundan geçerek mideye ulaşır. Midede bulunan mide sıvıları gıdaya etki etmeye ve gıdayı parçalamaya başlar. Bu parçalanmış gıda, ince bağırsağa geçer ve içindeki besinler emilip kan dolaşımına girer. İnce bağırsak yaklaşık sekiz metre uzunluğundadır ve duedenum, jejunum ve ileum diye üç bölüme ayrılmıştır.
İlk bölüm olan duodenum, gıdanın safra pankreas sıvıları ile karıştırıldığı yerdir. Gıda içindeki demir ile kalsiyum bu bölümde emilir. Son iki bölüm olan jejunum ile ileum hemen hemen geriye kalan bütün diğer besinlerin ve kalorilerin emilmesini tamamlar. İnce bağırsaklarda sindirilmeyen her şey, dışkı olarak atılana kadar kalın bağırsakta tutulur.
Bariyatrik cerrahi ile kilo kaybetme iki yolla elde edilir. Bunlardan ilki, gıda alımını kısıtlamak ve ikincisi ise vücudunuzun sindirdiği besinleri kısıtlamaktır. Eğer bariyatri ameliyatı olmaya karar verirseniz, kilo kaybınızı başarıyla korumak için aynı zamanda yaşam boyu egzersiz ve sağlıklı yeme alışkanlıkları da edinmeniz gerekmektedir.
Dört çeşit ameliyat mevcuttur; ayarlanabilir mide bağlama (AGB), roux-en-Y mide baypası (RYGB), dikey manşon gastrektomi (VSG), ve oniki parmak bağırsağı değişimi ile safra pankreas saptırması (BPD-DS).
Ayarlanabilir Mide Şeridi (AGB): AGB, gıda girişini kısıtlama yöntemi ile fayda sağlar. Midenin üstüne, parmak boyutunda bir kese oluşturacak şekilde bir şerit yerleştirilir. Bu küçük kese, gıda alımını kısıtlar ve çabuk doyma hissi duyulmasını sağlar. Kesenin boyutunu değiştirmek üzere bu şerit sıkılıp gevşetilebilir. Başlangıçta bu, 30 gramın biraz üzerinde gıda tutar fakat zamanla 60 hatta 100 gram gıda tutabilecek şekilde genişletilebilir.
Roux-en-Y Mide Baypası (RYGB): RYGB, gıda alımını kısıtlayıp aynı zamanda gıdanın sindirimini azaltma yoluyla fayda sağlar. AGB’ye benzer bir şekilde fakat ayarlanabilir şerit yerine zımba kullanılarak midenin küçük bir bölümü keseye dönüştürülür. Bunu takiben, ince bağırsaklar onikiparmak bağırsağı ile jejunum arasında birbirinden ayrılır. Bundan sonra jejunum doğrudan keseye bağlanarak mide ve onikiparmak bağırsağı devre dışı bırakılır. Son olarak onikiparmak bağırsağı, jejunumun alt kısmına Y şeklinde bağlanır ve ismi de zaten buradan gelmektedir. Onikiparmağın görevi olan yağ ve nişasta emme, ciddi şekilde kısıtlanmış olur. Çoğu yağ ve nişasta emileceğine doğrudan kalın bağırsaktan geçerek atılır.
Dikey Manşon Gastrektomi (VSG): VSG, mideyi boylamasına bölerek ve yüzde 85’ini çıkartarak kilo kaybı sağlar. Müdahalenin bu kısmı geri döndürülemez. Kalan mide kısmı çok ince bir muz şeklindedir ve 30 ile 150 gram tutabilir. AGB ve RYGB benzeri hiçbir bağırsak bypası yapılmaz, sadece mide küçültülür. Bu yenen yemeği azaltır fakat bunun emilmesine müdahale etmez.
Oniki parmak bağırsağı değişimi ile safra pankreas saptırması (BPD-DS): Bu müdahale aşağıdaki adımları içeren karmaşık bir bariyatrik ameliyattır:
*Daha küçük öğünleri teşvik edecek şekilde midenin bir bölümünün alınması
*Emilmeyi önlemek üzere gıdayı ince bağırsakların büyük bir kısmından başka yöne kaydırma
*Sindirimi azaltmak için safra ile sindirim sıvılarını farklı yönlendirme
Mide, küçük bir ananas boyutundan bir muz boyutuna küçültülür ve ince bağırsağın son 2,5 metresine bağlanır. Bunun bir sonucu olarak da vücut sadece küçük oranlarda gıda, vitamin ve mineralleri emebilir.
Bağırsağın dip kısmı ince bağırsağa yönlendirilerek mide ile kolon arasındaki mesafeyi çok daha fazla kısaltır, böylece besinler daha hızlı atılır, daha az besin ve kalori emilir.
BPD-DS ciddi boyutta kilo kaybı sağlar, fakat artan besin eksikliği nedeniyle uzun vadeli komplikasyon riski yüksektir.
Kilo kaybı ameliyatı geçiren hastaların yüzde onu, tatminkar olmayan kilo kaybı ve verilen kiloların yeniden alınması dahil olmak üzere çeşitli problemlerle karşılaşmaktadır. Bariyatrik ameliyat ile ilişkili ilave riskler ile komplikasyonlar arasında şunları sayabiliriz:
Kanama
Enfeksiyon
Çözüm için ikinci bir ameliyatı gerektirebilecek kesede sızıntı olması
Çözüm için ikinci bir ameliyatı gerektirebilecek ince bağırsak ile mide kesesi arasındaki geçişin daralması
Düşük demir veya B12 vitamini seviyeleri yüzünden görülen kansızlık
Düşük kalsiyum düzeyleri ve kötü beslenme sonucu osteoporoz gibi kemik bozuklukları
Hızlı kilo kaybı sonucu safrakesesi krizlerinde artış (safra taşı, safrakesesinde safra birikimi veya safrakesesi enfeksiyonu veya şişmesi sonucu ağrı)
Gastrit (İltihaplı mide zarı)
Mide ülseri
Mide yanması
Kusma
Boşaltma belirtisi (yenenler ince bağırsaklardan hızla geçtiğinde yaşanan rahatsızlık ve kötü beslenme)
Çoğu ameliyat ve tıbbi müdahalede, hastalıklı bir şekilde şişman olan hastalar daha fazla komplikasyon riskine maruzdur.
Bariyatrik ameliyat, şişmanlık ve hastalıklı bir şekilde şişman olanlar için en uzun süreli etkinlik sağlayan tedavidir. Bariyatrik ameliyat geçiren hastaların dörtte üçü, vücutlarındaki fazla kiloların yüzde 75 ile 80’ini kaybetmektedirler.
Günümüzde artan şekilde ortaya çıkan bulgular, metabolik hastalıklar için de bunun en etkin tedavilerden biri olduğu yönündedir. Bariyatrik ameliyat, yüksek tansiyon, tip 2 şeker hastalığı, nefes tıkanması ve romatizma dahil birçok şişmanlıkla ilişkili durumu da iyileştirmede yardımcı olmaktadır.
Bariyatrik ameliyat; hastalıklı bir şekilde şişman olan kişilerde ömrü, kalp hastalığı, akciğer hastalıkları ve kanser risklerinde dikkate değer azalmalar ile birlikte yüzde 20 artırmaktadır. Buna ilave olarak hareketlilikte artış, özgüvende gelişme ve yükselen enerji düzeyleri vardır. Hastalar aynı zamanda işgücünde daha yüksek kazanma potansiyeli ve daha az sıklıkta ayrımcılık ile karşılaşmaktadır. Fakat bu iyileşmeler sadece kiloları tekrar almamaya olan bağlılık neticesinde gerçekleşmektedir. Yaşam tarzında sağlıklı beslenme ve egzersiz gibi değişiklikler şarttır.
Sonuç
Bariyatrik ameliyat sihirli bir formül değildir ve programa bağlı kalmadan sonuçları garanti edemez. Vitamin takviyesi, egzersiz ve mantıklı bir diyete, ömür boyu sürecek bir bağlılık göstermek gerekecektir. Bütün ameliyatların kısıtlamaları vardır. Bu nedenle doktorunuz ve tıbbi personelin talimatlarını harfiyen yerine getirmeniz şarttır. Mide bypas ameliyatının yararları – ve tabi ki riskleri de – gerçektir. Bu nedenle akıllıca karar verin.
Temel olarak bariyatrik ameliyat sizin tüketebileceğiniz gıda miktarını kısıtlamaktadır ve bazı prosedürler, sindirebileceğiniz gıda miktarını da kısıtlamaktadır. Eğer aşırı şişmanlıktan kaynaklanan sağlık sorunlarından şikayetçiyseniz ve sağlıklı yeme ve egzersiz ile başarı elde edemiyorsanız, o zaman sizin için bariyatrik cerrahi bir seçenek olabilir.
Yediğimiz yemek, karmaşık bir sindirim sürecinden geçer. Ağzımızda çiğnenmiş olan gıda, yemek borusundan geçerek mideye ulaşır. Midede bulunan mide sıvıları gıdaya etki etmeye ve gıdayı parçalamaya başlar. Bu parçalanmış gıda, ince bağırsağa geçer ve içindeki besinler emilip kan dolaşımına girer. İnce bağırsak yaklaşık sekiz metre uzunluğundadır ve duedenum, jejunum ve ileum diye üç bölüme ayrılmıştır.
İlk bölüm olan duodenum, gıdanın safra pankreas sıvıları ile karıştırıldığı yerdir. Gıda içindeki demir ile kalsiyum bu bölümde emilir. Son iki bölüm olan jejunum ile ileum hemen hemen geriye kalan bütün diğer besinlerin ve kalorilerin emilmesini tamamlar. İnce bağırsaklarda sindirilmeyen her şey, dışkı olarak atılana kadar kalın bağırsakta tutulur.
Bariyatrik cerrahi ile kilo kaybetme iki yolla elde edilir. Bunlardan ilki, gıda alımını kısıtlamak ve ikincisi ise vücudunuzun sindirdiği besinleri kısıtlamaktır. Eğer bariyatri ameliyatı olmaya karar verirseniz, kilo kaybınızı başarıyla korumak için aynı zamanda yaşam boyu egzersiz ve sağlıklı yeme alışkanlıkları da edinmeniz gerekmektedir.
Dört çeşit ameliyat mevcuttur; ayarlanabilir mide bağlama (AGB), roux-en-Y mide baypası (RYGB), dikey manşon gastrektomi (VSG), ve oniki parmak bağırsağı değişimi ile safra pankreas saptırması (BPD-DS).
Ayarlanabilir Mide Şeridi (AGB): AGB, gıda girişini kısıtlama yöntemi ile fayda sağlar. Midenin üstüne, parmak boyutunda bir kese oluşturacak şekilde bir şerit yerleştirilir. Bu küçük kese, gıda alımını kısıtlar ve çabuk doyma hissi duyulmasını sağlar. Kesenin boyutunu değiştirmek üzere bu şerit sıkılıp gevşetilebilir. Başlangıçta bu, 30 gramın biraz üzerinde gıda tutar fakat zamanla 60 hatta 100 gram gıda tutabilecek şekilde genişletilebilir.
Roux-en-Y Mide Baypası (RYGB): RYGB, gıda alımını kısıtlayıp aynı zamanda gıdanın sindirimini azaltma yoluyla fayda sağlar. AGB’ye benzer bir şekilde fakat ayarlanabilir şerit yerine zımba kullanılarak midenin küçük bir bölümü keseye dönüştürülür. Bunu takiben, ince bağırsaklar onikiparmak bağırsağı ile jejunum arasında birbirinden ayrılır. Bundan sonra jejunum doğrudan keseye bağlanarak mide ve onikiparmak bağırsağı devre dışı bırakılır. Son olarak onikiparmak bağırsağı, jejunumun alt kısmına Y şeklinde bağlanır ve ismi de zaten buradan gelmektedir. Onikiparmağın görevi olan yağ ve nişasta emme, ciddi şekilde kısıtlanmış olur. Çoğu yağ ve nişasta emileceğine doğrudan kalın bağırsaktan geçerek atılır.
Dikey Manşon Gastrektomi (VSG): VSG, mideyi boylamasına bölerek ve yüzde 85’ini çıkartarak kilo kaybı sağlar. Müdahalenin bu kısmı geri döndürülemez. Kalan mide kısmı çok ince bir muz şeklindedir ve 30 ile 150 gram tutabilir. AGB ve RYGB benzeri hiçbir bağırsak bypası yapılmaz, sadece mide küçültülür. Bu yenen yemeği azaltır fakat bunun emilmesine müdahale etmez.
Oniki parmak bağırsağı değişimi ile safra pankreas saptırması (BPD-DS): Bu müdahale aşağıdaki adımları içeren karmaşık bir bariyatrik ameliyattır:
*Daha küçük öğünleri teşvik edecek şekilde midenin bir bölümünün alınması
*Emilmeyi önlemek üzere gıdayı ince bağırsakların büyük bir kısmından başka yöne kaydırma
*Sindirimi azaltmak için safra ile sindirim sıvılarını farklı yönlendirme
Mide, küçük bir ananas boyutundan bir muz boyutuna küçültülür ve ince bağırsağın son 2,5 metresine bağlanır. Bunun bir sonucu olarak da vücut sadece küçük oranlarda gıda, vitamin ve mineralleri emebilir.
Bağırsağın dip kısmı ince bağırsağa yönlendirilerek mide ile kolon arasındaki mesafeyi çok daha fazla kısaltır, böylece besinler daha hızlı atılır, daha az besin ve kalori emilir.
BPD-DS ciddi boyutta kilo kaybı sağlar, fakat artan besin eksikliği nedeniyle uzun vadeli komplikasyon riski yüksektir.
Kilo kaybı ameliyatı geçiren hastaların yüzde onu, tatminkar olmayan kilo kaybı ve verilen kiloların yeniden alınması dahil olmak üzere çeşitli problemlerle karşılaşmaktadır. Bariyatrik ameliyat ile ilişkili ilave riskler ile komplikasyonlar arasında şunları sayabiliriz:
Kanama
Enfeksiyon
Çözüm için ikinci bir ameliyatı gerektirebilecek kesede sızıntı olması
Çözüm için ikinci bir ameliyatı gerektirebilecek ince bağırsak ile mide kesesi arasındaki geçişin daralması
Düşük demir veya B12 vitamini seviyeleri yüzünden görülen kansızlık
Düşük kalsiyum düzeyleri ve kötü beslenme sonucu osteoporoz gibi kemik bozuklukları
Hızlı kilo kaybı sonucu safrakesesi krizlerinde artış (safra taşı, safrakesesinde safra birikimi veya safrakesesi enfeksiyonu veya şişmesi sonucu ağrı)
Gastrit (İltihaplı mide zarı)
Mide ülseri
Mide yanması
Kusma
Boşaltma belirtisi (yenenler ince bağırsaklardan hızla geçtiğinde yaşanan rahatsızlık ve kötü beslenme)
Çoğu ameliyat ve tıbbi müdahalede, hastalıklı bir şekilde şişman olan hastalar daha fazla komplikasyon riskine maruzdur.
Bariyatrik ameliyat, şişmanlık ve hastalıklı bir şekilde şişman olanlar için en uzun süreli etkinlik sağlayan tedavidir. Bariyatrik ameliyat geçiren hastaların dörtte üçü, vücutlarındaki fazla kiloların yüzde 75 ile 80’ini kaybetmektedirler.
Günümüzde artan şekilde ortaya çıkan bulgular, metabolik hastalıklar için de bunun en etkin tedavilerden biri olduğu yönündedir. Bariyatrik ameliyat, yüksek tansiyon, tip 2 şeker hastalığı, nefes tıkanması ve romatizma dahil birçok şişmanlıkla ilişkili durumu da iyileştirmede yardımcı olmaktadır.
Bariyatrik ameliyat; hastalıklı bir şekilde şişman olan kişilerde ömrü, kalp hastalığı, akciğer hastalıkları ve kanser risklerinde dikkate değer azalmalar ile birlikte yüzde 20 artırmaktadır. Buna ilave olarak hareketlilikte artış, özgüvende gelişme ve yükselen enerji düzeyleri vardır. Hastalar aynı zamanda işgücünde daha yüksek kazanma potansiyeli ve daha az sıklıkta ayrımcılık ile karşılaşmaktadır. Fakat bu iyileşmeler sadece kiloları tekrar almamaya olan bağlılık neticesinde gerçekleşmektedir. Yaşam tarzında sağlıklı beslenme ve egzersiz gibi değişiklikler şarttır.
Sonuç
Bariyatrik ameliyat sihirli bir formül değildir ve programa bağlı kalmadan sonuçları garanti edemez. Vitamin takviyesi, egzersiz ve mantıklı bir diyete, ömür boyu sürecek bir bağlılık göstermek gerekecektir. Bütün ameliyatların kısıtlamaları vardır. Bu nedenle doktorunuz ve tıbbi personelin talimatlarını harfiyen yerine getirmeniz şarttır. Mide bypas ameliyatının yararları – ve tabi ki riskleri de – gerçektir. Bu nedenle akıllıca karar verin.