Tedavi

Günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin bazı bölgelerinde sosisli sandviç, çikolata, peynirli hamburger, pizza ve dondurma gibi gıda maddelerini satan restoranların taze meyve ve sebze satmakta olan süper marketlerden daha erişilebilir olması üzüntü vericidir. Bu olay bu ülkelerdeki birçok bölgeyi “gıda çölüne” çevirmiştir. Peynirli hamburger ve pizza belki çok lezzetli olabilir fakat bu tür gıdalardan çok fazla tüketmeniz kesinlikle vücudunuza zarar verecektir.

Vücudumuz besin ve enerji için yediğimiz gıdalara bağımlıdır, bu aynen bir arabanın çalışmak için benzine ihtiyacı olması gibidir. Ne yazık ki, kolay olması, daha ucuza gelmesi, ve kişisel olarak tercih edilmesi nedeni ile bir çok çocuk ve yetişkin vücutlarına gerekli enerjiyi sağlamak için “abur cubur” ve sağlıksız gıdaları tercih etmektedirler: bu türde gıdalar çok az besin değerine ve fazlası ile kaloriye sahiptir.

Asansörler ve otomobiller ile TV ve video oyunları gibi aktiflikten uzak eğlenceler de işleri daha da kötü hale getirmekte ve zaten yeteri kadar aktif olmayan bir çok kişi aldıkları kalorilerin hepsini yakamamaktadır. Kullandığından daha fazla alınan kalorileri vücut yağ olarak depolar. Bu şekilde depolanan aşırı yağ, kişinin fazla kilolu ve hatta şişman hale gelmesine neden olur.

Son yirmi yılda obezite Amerika başta olmak üzere dünya çapında bir çok ülkede ciddi bir sağlık sorunu haline gelmiş olup yakın zamanda düzelecek gibi durmamaktadır. 2007-2008 yıllarında gerçekleştirilen bir anket ABD’li 20 yaş ve üstündeki yetişkinlerin yüzde 68’inin fazla kilolu ve aynı gruptaki yetişkinlerin yaklaşık üçte birinin şişman olduğu sonucuna varmıştır. ABD’de yetişkin nüfusun yaklaşık olarak yüzde 6’sı aşırı şişman olarak sınıflandırılmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü, gelişmiş olan ülkelerden çok gelişmekte olan ülkelerde obezitenin artmakta olduğu sonucuna varmıştır. Yüksek kalorili düşük besin değerine sahip gıdaların artan bir şekilde tüketilmesi ile birlikte azalan fiziksel aktivite Kuzey Amerika, İngiltere, Doğu Avrupa, Orta Doğu, Pasifik Adaları, Avustralya, Yeni Zelanda ve Yeni Gine ile Çin’de bu sorunun hızlı bir şekilde artmasına neden olmuştur. Özellikle şişman olan kişilerin çeşitli yaşamı tehdit edici hastalıklar ve sorunlar ile ilgili daha fazla riske maruz kaldıklarını düşünürseniz, bunlar gerçekten de endişe verici istatistiklerdir.

Obezite ve BMI (Vücut Kitle Endeksi)

Vücut Kitle Endeksi (BMI) vücut ağırlığının boya karşı basit bir değerlendirmesidir. Vücut Kitle endeksini (BMI) kilonuzu, metre olarak ölçülen boyunuzun karesine bölerek bulabilirsiniz. Örnek olarak eğer kilonuz 60 ve boyunuz 1,67 metreyse BMI’nızı şöyle hesaplayabilirsiniz:

1,67 2 (veya 1,67 x 1,67) = 2,789

60/2,789 = 21,5 BMI

Sağlıklı bir kişinin BMI’sı 18.5 ile 24.9 kg/m2 aralığında olmalıdır. BMI’sı 25 veya daha yüksek olan bir kişi fazla kilolu ve bazı sağlık problemleri için riskte olarak dikkate alınır. Bir kere kişinin BMI’sı 30 seviyesinin üstüne çıktığında söz konusu kişi şişman olarak addedilir ve kalp hastalığı, felç, uyku apnesi, diyabet, kanser ve yüksek tansiyon gibi ciddi sağlık sorunları açısından daha fazla riske sahip olduğu düşünülür.

Obez Olmaya Karşı Aşırı Kilolu Olmak

Bir çoğumuz şişmanın fazla kilolu anlamına geldiğini düşünürüz. Fakat esasında fazla kilolu olan herkes şişman olmak yolunda ilerliyor demek değildir. Mesela, ağırlık kaldıranlar gibi kas yoğunluğu fazla olan kişiler, ne kadar sağlıklı bir yaşam sürerlerse sürsünler kendilerini aşırı kilolu olarak sınıflandıran bir BMI’ya sahiptirler. Diğer taraftan obezite sadece fazla yağdan kaynaklanan ağırlığa değinmektedir. Obezite sıklıkla şeker hastalığı, kalp hastalığı, felç ve yüksek kan basıncı gibi komplikasyonlara yol açar.