Tedavi

Bazı kişiler migren baş ağrısının geldiğini bildiren ön belirtiler yaşamaktadırlar. Bu öncü belirtilere prodrom (ön belirtiler) adı verilir ve aktif migren atağı meydana gelmeden saatlar hatta günler öncesinde meydana gelebilir. Ön belirtiler, coşku veya yoğun enerji hissi, aşerme, susuzluk, yorgunluk veya huzursuzluk veya depresyon gibi duygu durum değişikliklerini kapsar.

Migrenli kişilerin yaklaşık beşte biri, ön belirtilere göre aktif migren atağına daha yakın bir zamanda meydana gelen duyusal uyarı işaretleri olan auraları yaşamaktadırlar. Aura belirtileri görsel bozukluklar (kör noktalar ve parıltı, dalgalı çizgiler, noktalar veya parlayan ışıkların görülmesi gibi), konfüzyon, konuşmada güçlük ve kollarda, bacaklarda veya yüzde gıdıklanma belirtilerini içermektedir. Auralar sıklıkla migren atağı başlamadan bir saat evvel meydana gelir, fakat migren atağı ile aynı zamanda meydana gelebilir. Doktorlar auraya neyin neden olduğunu tam anlamamaktadırlar. Bununla birlikte, auraların dalga benzeri model ile beyne giden sinir hücresi aktivite seviyelerinde değişiklikler ile sonuçlanabildiğine inanmaktadırlar.

İnsanlar migren geçirdiklerinde ön belirtileri, auraları , her ikisini yaşayabilirler veya hiç birini yaşamazlar. Auraların eşlik ettiği veya auraların önce yaşandığı migren klasik migren olarak adlandırılırlar fakat günümüzde sadece auralı migren olarak adlandırılırlar. Aura ile ilişkili olmayan migren türüne sık görülen migren adı verilirdi fakat günümüzde sadece aurasız migren olarak adlandırılmaktadır.

Milyonlarca insan, şiddetli, sıklıkla güçten düşüren, bulantı, kusma, ışığa ve sese duyarlılık gibi belirtilerin eşlik ettiği baş ağrılarından muzdariptir. Tedavi edilmediğinde, migrenler birkaç saatten birkaç güne kadar sürebilir. Bazı kişiler, prodrom (ön belirti) olarak adlandırılan öncül belirtiler ve aura olarak adlandırılan uyarı işaretlerini yaşadıklarında migrenin başlangıcını tahmin edebilirler.

Doktorlar migrene tam olarak neyin neden olduğundan emin değildirler, fakat birçoğu çevresel faktörlerin (stres ve kadınlarda östrojen seviyelerinde değişiklik gibi) beyne giden kan akımındaki değişiklikleri tetiklediğine inanmaktadırlar. Östrojen seviyelerinin migrene neden olmada rolü olduğu ihtimali olduğundan ve kadınlarda erkeklere göre östrojen seviyesi daha yüksek olduğundan, kadınlarda migren görülme oranı erkeklerden fazladır.

Migren için tedavi yokken, ilaçlar bu baş ağrılarının sıklığını ve şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir. Eğer bir kişi migreni olduğuna inanıyorsa, bir doktora görünmelidir.