Sağlık Tedavi

Sağlık Tedavi, Hastalıklar

Hipertansiyon hastalarının sıkça yaptığı hatalar nelerdir?

1. Her kan basıncı yüksekliğinde dil altı nifedipine (turuncu kapsüller) çiğnemek. Dil altı nifedipine, sadece acil durumlarda kullanılmalıdır. Her kan basıncı yükselmesi acil durum değildir. Dil altı nifedipine kan basıncını hızla ve kontrolsuz düşürerek istenmeyen sonuçlara (felç, kalp krizi, ölüm vb.) yol açabilir.

Migren nasıl anlaşılır?

Baş ağrısı en tipik belirtisidir. Hastaların tamamına yakınında (%90 gibi) bulantı olur, sadece 1/3′ünde kusma meydana gelir. Yine hastaların çoğunda fotofobi (ışıktan rahatsız olma), fonofobi (sese karşı hassasiyet),

osmofobi (kokulardan rahatsızlık) benzeri, duyularda belirgin duyarlılaşma ortaya çıkar. Hasta karanlık ve sessiz bir ortam ister. Birşey yiyememe sıkça görünse de bazı yiyeceklere (örn: çikolata) istek hali de olabilir.

Yüksek tansiyon nasıl tedavi edilir?

Yüksek tansiyonun en önemli tedavi yöntemi, kontrol altına alınmasıdır. Yaşam tarzınızı, tansiyonunuzun düşmesini ve kalk krizi riskinizin azalmasını sağlayacak şekilde değiştirebilirsiniz. Aşırı kiloluysanız, egzersiz yaparak kilo vermeniz tansiyonunuzu düşürecektir. Tütün ürünleri kullanıyorsanız ya da alkol tüketiyorsanız, daha az tüketmenizi ve hatta bırakmanızı tavsiye ederiz. Aynı zamanda, diyetinize bol miktarda meyve, sebze ve yağ ve tuz oranı düşük besinler eklemeniz gerekir.

Tansiyon nasıl ölçülür?

Yüksek kan basıncı veya hipertansiyon felç, kalp hastalığı ya da böbrek yetmezliği riskinin artmasına yol açabilen çok tehlikeli bir durumdur. Bir doktorun muayenehanesinde veya yakınında çalışmıyorsanız tansiyonunuzun düzenli takibini günlük programınıza sıkıştırmanız zor olabilir. Pek çok eczanede tansiyon oranını ölçmek için aletler bulunsa da sizin için en kolay çözüm aynı zamanda da en ulaşılabilir olandır: kendi tansiyonunuzu evinizde takip edin.

Tansiyon Ölçümü

Hipertansiyon nasıl anlaşılır?

Yüksek tansiyonu kontrol etmek basit, ağrısız ve doktor muayenesinin alışılagelmiş bir bölümüdür. Bu basitçe, tansiyonunuzun şişirilebilen bir basınç manşeti ve basınç ölçme aleti ile okunmasından ibaret olan bir işlemdir. Bu yöntem sistolik ve diyastolik basınçları belirtir.

Kan Basıncını Ölçmek

Hipertansiyon çeşitleri nelerdir?

Hipertansiyon, sıklıkla, nedenine göre sınıflandırılır. Buna göre iki tip vardır.

* esansiyel (primer - birincil) hipertansiyon
* sekonder (ikincil) hipertansiyon

Hipertansiyon vakalarının yaklaşık %90'ı, neden (etiyoloji) bilinmediğinden primer ya da "esansiyel" hipertansiyon olarak adlandırılır.

Hipertansiyon vakalarının geriye kalan bölümüne, yani yaklaşık %10'una bu durumun nedeni bilindiğinden "sekonder " hipertansiyon denir. Böbrek kökenli olan (renal) hipertansiyon bunların en yaygın olanıdır.

Sekonder Hipertansiyon

Hipertansiyonun verdiği zararlar nelerdir?

İnsan vücudunda, tüm organ ve dokuları besleyen damarlar bulunur. Hipertansiyon, kan damarlarında basıncın artması durumudur. Evimizdeki musluklara suyu taşıyan su borularındaki gibi bir basınç, tüm damarlarda mevcuttur. Nasıl su borularında basınç artışı, tıkanma ve patlamalara yol açarsa, hipertansiyon da damarlarda patlamalara ve tıkanmalara yol açar. Tüm organ ve dokularda damar olduğu için hipertansiyon tüm vücudu etkileyebilir. Hipertansiyondan en çok etkilenen organlar; kalp, beyin, böbrekler, büyük atardamarlar ve gözlerdir.

Hipertansiyonun risk faktörleri

Hipertansif hastalarda, kardiyovasküler risk faktörlerinin değerlendirilmesi ve mümkünse değiştirilmesi, tedavinin temel noktalarından birisidir. Hipertansif hastalarda, hipertansiyon dışındaki kardiyovasküler risk faktörlerine de sık rastlanır ve bu kardiyovasküler risk faktörlerinin düzeltilmesi ile kardiyovasküler kalıcı hasar ve ölüm riski kesin olarak azaltılır. Günümüzde, hipertansiyon tanım ve sınıflandırmasında da kardiyovasküler risk faktörlerinin önemi giderek artmaktadır. Aşağıda kardiyovasküler risk faktörleri özetlenmiştir:

* Hipertansiyon
* Sigara

Şeker hastalığının etkileri

Vücudunuz mükemmel derecede etkin bir makinedir. Kemiklerin, kasların ve organların tümü hem basit hem de karmaşık görevleri yerine getirmek için birlikte çalışır. Ne yazık ki bu makinenin tek bir aksamı bozulursa genellikle bu durum tüm vücudunuzu etkiler.

Şeker hastalığının uzun vadede etkileri vücuttaki sistemlerde ve organlarda farklı komplikasyonlara neden olabilir. Bazı sorunlar hemen kendisini gösterirken bazıları zamanla ilerler ve ileri seviyeye gelene dek kendini göstermez.

Diyabetin göze etkisi

20 ila 74 yaş arası yetişkinlerdeki körlüğün önde gelen nedeni, şeker hastalığıdır. Şeker hastalığında bulunan yüksek kan şekeri, merceklerin şişmesine ve görme kabiliyetinizin bozulmasına yol açarak göze zarar verebilir. Eğer şeker hastasıysanız, şeker hastalığı ile ilişkili komplikasyonları önlemek için düzenli göz muayeneleri şarttır.

Gözün Temel Yapısı

Göz, bir organ olarak kabul edilir. Gözün beyaz kısmına sklera (göz akı) adı verilir ve konjunktiva adı verilen ince sümüksü bir zarla çevrilidir. Skleranın gözün ön kısmından görünen bölümü ise kornea (saydam tabaka) olarak bilinir.

Alerji nasıl anlaşılır?

Çocuğunuz bütün klasik nezle belirtilerini sergiliyor; burun akıntısı, tıkanma, aksırma, kaşıntılı göz ve kulaklar. Sonra da bu belirtiler ortadan kaybolup tekrar geri geliyor. Kısa süre içinde belirtilerin benzer koşullarda ortaya çıktığını fark ediyorsunuz. Belki evin tozunu yeni aldınız veya çocuğunuz komşunun köpeği ile oynuyordu. Bir doktor ziyaretiyle, büyük ihtimalle şüphe etmekte olduğunuz şey ortaya çıkıyor: çocuğunuzun alerjisi var.

Besin alerjilerinin tanısı

Tam bir tanı için yapılan testler arasında besin kaydı tutmak çok önemlidir. Bir yiyecek günlüğü tutmak ve aldığınız tüm yiyecekleri ve ilaçları yazmanız gerekir. Tek başına günlük ya da kayıt tutma yiyecek ve belirti arasındaki sebep- sonuç ilişkisini açıklamaz. Tanı için deri testleri ve kanda şüpheli besinlere karşı antikor bakılması çok yardımcı olur
Bazı durumlarda besinin diyetten tamamen çıkarılması(eliminasyon diyeti) gerekebilir.


Besin alerjisinde tedavi

Kolesterol tipleri

Kolesterol kendi kendine vücutta hareket edemez. Hücrelere özel proteinler sayesinde taşınır. Protein ve kolesterol kombinasyonlarına lipoprotein adı verilir. Vücudumuzda iki tip lipoprotein vardır: LDL ve HDL.

Düşük Yoğunluklu Lipoproteinler (LDL’ler): LDL’lere “kötü” kolesterol de denir. Çok olduğunda arterleri tıkayabildiği için bu kolesterol tipi zararlıdır. LDL’ler karaciğerden vücudun diğer hücrelerine kolesterol taşır.

Yüksek kolesterolü düşürmek elinizde

Sağlıklı beslenerek LDL seviyenizi düşürebilirsiniz. Doymuş yağ oranı yüksek gıdalardan uzak durun ve bol miktarda sebze-meyve tüketmeye gayret edin. HDL seviyenizi yükseltmek için sigara kullanmayın, düzenli egzersiz yapın, aşırı kilolu ya da obezseniz kilo verin. Bu kuralları altı ay ya da bir yıl uygulamanıza rağmen seviyeleriniz düzelmezse doktorunuz kolesterol düşürücü bir ilaç yazabilir.

· Statinler: Bu ilaçlar kolesterol üretimini yavaşlatır ve arterlerinizde kolesterol birikmesini kısıtlar.

Yüksek kolesterol tarama testi nasıl yapılır?

Yüksek kolesterol seviyeleri ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğinden, 20 yaşından başlayarak her beş yılda en az bir kere yüksek kolesterol taraması yaptırmak önemlidir.

Bununla birlikte, kişinin kolesterol seviyeleri yükselmiş bulunursa, kişi beş yılda bir kez yerine yılda bir kez yüksek kontrol taraması yaptırmalıdır.

Yüksek kolesterol tedavisi

Kişide yüksek total kolesterol seviyeleri, yüksek LDL seviyeleri, yüksek trigliserit seviyeleri ve/veya düşük HDL seviyeleri varsa, kişide kalp hastalığı gelişim riski artacaktır. Böylece, kadın ya da erkek için kötü kolesterol seviyelerini düşürüp iyi kolesterol seviyelerini yükselmeye çalışmaları önemlidir. Kötü kolesterolü düşürüp iyi kolesterolü yükseltmenin yöntemleri:

Fiziksel Aktivite: Haftanın çoğu gününde (hepsine olamazsa) en az 30 dakika fiziksel aktivite, HDL seviyelerini arttırır ve LDL seviyelerini azaltır, bu da kalp hastalığı riskini azaltır.

Obezite ve beslenme planı

“Ne yerseniz o’sunuz” Bu özdeyiş bir dereceye kadar doğrudur.

Fazla kilolu olmak sağlığınız için zararlıdır. Çok fazla kiloya ve yüksek bir BKİ’ne (beden kitle indeksi) sahip olmak, kalp hastalığı, solunum problemleri, diyabet ve bazı kanser türleri gibi ciddi hastalıklara neden olabilir. Diğer yandan, doğru miktarlarda sağlıklı gıda tüketmek; fiziksel olarak iyi , enerji dolu ve sağlıklı bir vücutla sonuçlanacaktır.

Obezitenin Risk Faktörleri

Obezitenin birçok belirtisi vardır ve bazıları şöyledir:

*Kolun üst kısmı yakınında, göğüste, kalçada ve baldır bölgesinde yağ
*Nefes almakta zorlanma
*Horlama
*Günlük fiziksel faaliyetlerde zorlanma (mesela merdiven çıkmak gibi)
*Artan terleme
*Artan yorgunluk
*Eklemlerde ve bacaklarda ağrı

Obezitenin Risk Faktörleri

Obezite olasılığınızı artıran risk faktörlerinden bazıları şöyledir:

Kalıtım: eğer ebeveynlerinizden bir tanesi veya her ikisi şişman veya fazla kilolu ise sizin de öyle olma ihtimaliniz daha fazladır.

Obezite nasıl tedavi edilir?

Obezite zaman içinde birçok ciddi fiziksel ve duygusal komplikasyonlara yol açan bir durumdur. Fakat obezite ve etkileri yönetilebilir ve hatta tersine çevrilebilir. Bir doktor sağlıklı bir diyet, düzenli fiziksel aktivite ve alışkanlıklarda değişiklik dahil olmak üzere yaşam tarzında değişiklikler yapılmasını önerebilir. Bazı durumlarda doktorunuz ilaç yazabilir ve çok ciddi durumlarda ameliyat önerilebilir.

Obezitenin tedavi yöntemleri

Zayıflamanın en yaygın olarak teşvik edilen yöntemi, sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivitedir. Bunlar, en etkili ve uzun süreli etki gösteren yöntemlerdir. Ancak, özellikle diyabet veya yüksek tansiyon gibi diğer sağlık sorunları olan hastalarda reçeteli ilaçların gerekli olduğu zamanlar da mevcuttur.

Zayıflama İlaçlarının Çeşitleri

İştah Bastırıcılar

Obezitenin cerrahi tedavisi

Bariyatri; tıbbın, şişmanlık nedenleri, önlenmesi ve tedavisi ile ilgili olan dalıdır. İlk bariyatrik ameliyat 1954 yılında yapılmıştır. O zamanlar bu, bağırsak bypas ameliyatı olarak biliniyordu. Cerrah, ince bağırsakların üst ve alt bölümlerinin bağlantısını yapıyor ve ortadaki, gıdanın sindirildiği kısmın bypas edilmesini yani atlanmasını sağlıyordu. Teorinin temelinde orta bölümü atlayarak vücudun daha az kalori alması ve böylece de hastanın kilosunu azaltması yatmaktaydı.

Şeker hastalığının neden olduğu hastalıklar

Eğer;

· Obezseniz,

· 45 yaşından büyükseniz,

· Bozulmuş glikoz toleransı geçmişiniz varsa,

· Ailenizde şeker hastalığı öyküsü varsa,

· Afrikalı Amerikalı, İspanyol kökenli, Amerika Yerlisi veya Pasifik Adalıysanız,

· Gebelik şekeri geçmişiniz varsa,

· Kalp hastasıysanız,

· Polikistik over hastalığınız varsa,

Şeker hastalığı geliştirme riskiniz yüksektir.

Şeker Hastalığının Komplikasyonları

Şeker Hastalığı ile Yaşamak

Şeker hastalığı tanısı konan kişiler, yaşam tarzlarında bazı sağlıklı değişiklikler yaparak ve sağlık uzmanları ile yakından çalışma içerisinde olarak bu hastalığı kontrol altında tutabilirler.

· Taze meyve ve sebzeler, tam tahıllar, yağsız süt, az yağlı süt ürünleri, fasulyeler, yağsız et ve balık içeren kalp açısından sağlıklı bir diyet benimsemek

· Makarna, pirinç, kraker, ekmek ve tahıllar gibi liften zengin ürünler tüketmek

· Tuz ve yağ alımını azaltmak

Şeker Hastalığının Belirtileri

Eğer şeker hastalığı açısından risk altındaysanız veya bu hastalığın sizde olduğundan şüpheleniyorsanız, doktorunuza başvurmaktan çekinmeyin. Diğer hastalıkların aksine, şeker hastalığını (diyabet) teşhis etmek oldukça kolaydır. Doktorunuz yaşadığınız belirtiler hakkında sorular soracak ve şeker hastalığınızın olup olmadığını belirlemek için de sizden bazı basit kan testleri isteyecektir.

Şeker Hastalığının Belirtileri

Şeker hastalığının yaygın belirtileri:

· Aşırı susama

· Sık idrara çıkma

· İştah artması

· Açıklanamayan kilo kaybı

· Yorgunluk

· Bulanık görme

Diyabetin belirtileri nelerdir?

Gizli şeker hastalığına sahip bireylerin tedavi maliyeti çok yüksek rakamları buulmaktadır. Gizli şeker konusu diğer hastalıklar kadar sık duyulmasa da, bu durum sağlık harcamalarının ciddi bir bölümünden sorumludur. Gizli şekerin, diyabet riskinizi artırıyor olmasına rağmen, bu durumu tersine çevirmenin mümkün olduğu, işin olumlu tarafıdır.

Gizli Şekerin Tanımı

Diyabet nasıl tedavi edilir?

İnsanlar genellikle şeker hastalarının hastalığı kontrol etmek için zaten insülin iğneleri olduklarını zannederler. Gerçek ise, şeker hastalığı yönetiminin diyet ,egzersiz ve yaşam tarzı değişiklikleri ile başladığıdır. Bu tedbirlerin, vücudun insülin üretimini veya emilimini düzenlemesine yeterince yardım etmediği durumlarda, kan şekeri düzeyleri ağızdan alınan ilaçlarla ve bu durumda nihayetinde insülin iğneleriyle kontrol altına alınabilir.

Alerji belirtileri nelerdir?

1906 yılında Viyanalı çocuk doktoru Clement Von Pirquet “bağışıklık sisteminin aşırı hassaslığı” olarak bilinen dört sözcüklü bu isim yerine ‘’alerji” sözcüğünü türetti.

Von Pirquet alerji sözcüğünü iki Yunan kelimesinden türetti: “diğer” anlamına gelen “allos” ve “çalışma” anlamına gelen “ergon”. Bu iki kelime yan yana geldiği zaman “değişmiş reaksiyon” anlamına geliyordu. Çünkü alerjisi olan bir kişi normalde zararsız olan maddelere karşı anormal tepkiler gösteriyordu.

Alerji Belirtileri

Alerjinin nedenleri nelerdir?

Alerjinin nedenlerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

· Alerjenler: Toz akarı, polen ve küf

· Taşıyıcılar: Evcil hayvanlar ve hamam böcekleri

· Belirli gıdalar: Soya fasulyesi (yer fıstığı) gibi baklagiller; buğday, yumurta, balıklar, kabuklu deniz hayvanları ve süt bunlara birer örnektir

· Böcek sokmaları: Özellikle arılar ve yaban arıları, ancak diğer böcek sokmalarına alerjisi olan insanlarda vardır

· İlaçlar: Özellikle antibiyotik bazlı penisilin

· Kimyasallar: Deterjanlar, kozmetik ürünleri, boyalar ve haşere ilaçları

Alerjiden korunmak mümkün mü?

Alerjiden korunmak, alerjik reaksiyonu önlemenin tek yoludur. Ancak bunu yapmak her zaman mümkün olmaz. Polenlerle temastan mümkün olduğunca kaçının. Küf oluşumunu gidermek için evinizin tüm rutubetli köşelerini temizleyin. Tozdan ve toz akarından uzak durmak için yatağınızı, yastıklarınızı, perdelerinizi, kapitone mobilyalarınızı, halılarınızı ve yumuşak oyuncakları temiz tutun. Bir hava arındırma ürünü alın ve hayvan kepeklerini azaltmak için yatağınıza alerjen geçirmez örtüler serin. Evcil hayvan alerjisi zamanla geçmez ya da düzelmez.

Alerjinin tedavisi nasıldır?

İlaçlar alerji belirtilerini dindirebilir ve bağışıklık sisteminizin reaksiyonunu düşürülebilir. Antihistaminler kaşıntı, hapşırma ve burun akıntısını azaltmaya yardımcı olurken; dekonjestanlar burun tıkanıklığını hafifletir. Kromolin sodyum ya da kortikosteroid içeren burun spreyleri de alerjik reaksiyonları önlemek ve kontrol altında tutmak için faydalıdır. Kaşınan gözleri düzeltmek için göz damlaları önerilebilirken steroid haplar ciddi boyuttaki alerjik reaksiyonların tedavisine yardımcı olur.

Gıda Alerjisinin Belirtileri

Bir arkadaşınızın yemek masasına oturduğunuzda, henüz fırından çıkmış kızarmış somona büyük bir iştahla bakmaya başlıyorsunuz. Pek balık meraklısı sayılmazsınız fakat bu balık, karşı konulamayacak kadar lezzetli duruyor. İlk tabağı göz açıp kapayıncaya kadar bitiriyorsunuz ve ikinci kere alıyorsunuz. Tam bir porsiyon daha yemeyi düşünürken, cildinizde kırmızı lekelerin belirdiğini fark ediyorsunuz. Çok geçmeden mide krampları hissetmeye başlıyorsunuz ve kusmak için tuvalete zor yetişiyorsunuz. Davetteki misafirlerden hiçbiri bu şekilde bir reaksiyon göstermiyor.

Gıda alerjisinin tedavisi nasıldır?

Besin alerjisini tedavi etmenin en iyi yolu, bu alerjiye sebep olan besinlerden uzak durmaktır. Hafif reaksiyonları tedavi etmek için reçetesiz veya reçeteli satılan antihistaminler kullanılır. Ancak şiddetli olan ve anafilaktik nöbet ile sonuçlanan reaksiyonlar epinefrin iğnesi ve acil servise gitmeyi gerektirir. Besin alerjisi olan çoğu insan acil durumda tek doz epinefrin uygulayabilen bir otoenjektör taşırlar.

Alerji testleri nelerdir?

Birçok kişi, mevsimsel ve daha da kötüsü günlük olarak alerjiye yakalanır. Belirtiler genellikle işlerinize odaklanmanızı zorlaştıran ve hayattan zevk almanızı engelleyen burun tıkanıklığı, boğazda kaşıntı, burun arkasında sızıntı ve gözlerde kızarıklık olarak görülür. Vücudunuz, birçok kişi için zararsız olan harici bir maddeye maruz kaldığında alerjik reaksiyonlar ortaya çıkar, bunun nedeni, bağışıklık sisteminizin bu maddeyi yabancı bir istilacı olarak algılamasıdır. Bu maddelere alerjenler adı verilir.

İnsanlarda sıklıkla alerjiye neden olan besinler

İnek sütü: İnek sütüne karşı alerji çocukların % 3 alerji görülmektedir. İnek sütünün içerdiği proteinden özellikle alfa laktoglobulin, kazein, sığır gamma globülin, sığır albümin, ve beta laktoglobulindir alerjik niteliktedir. Diyetinden İnek sütü çıkarıldığı da Tereyağı, tereyağı aromalı diğer yağlar, margarin , Peynir çeşitleri, yoğurt, krema, muhallebi ve benzeri besinler tüketilmemelidir.

Yumurta: Sıklıkla tüketildiği hem de birçok yiyeceğin içinde bulunduğu için yaygın bir besin alerjenidir. Yumurta beyazına karşı alerji sarısına oranla daha fazla görülmektedir.

Besin alerjilerinde en sık rastlanılan belirtiler

Kusma
Bulantı
Kramp tarzında karın ağrıları
Ürtiker
Egzama
Baş ağrıları
İshal
Astım
Öksürük, hırıltılı solunum
Tekrarlayan orta kulak sorunları
Nezle (burun kaşıntısı, aksırık, geniz akıntısı)

Besin alerjisi olan birçok insan için bu reaksiyonlar tehlikeli olmaktan çok rahatsızlık vericidir. Ancak ender de olsa bazı durumlarda anaflaktik (Duyarlı bir kişi, alerjen ile karşılaştığında vücudunda kızarıklık, şişlik, kaşıntı, nefes almada zorluk ve tansiyon düşüklüğü ortaya çıkar buna anaflaksi denir ) reaksiyonlar oluşabilir.

Migren belirtileri nelerdir?

Eğer bir kişi, duyusal belirti veya ışık ve renk parlaması gibi vücuduna ne olacağını kestirmesini sağlayan uyarıcı belirtiler yaşadığını söylüyorsa, diğerleri hafif bir şekilde şüpheli olabilir. Açıklamanın son moda bilim kurgu TV dizisi veya aksiyon kahramanlık filminden bir karaktere olabileceğini düşünebilirler, fakat bunun söz konusu belirtilere neden olan ve milyonlarca insanı etkileten bir hastalık olabileceğine inanmakta güçlük çekebilirler.

Migren nasıl oluşur?

Doktorlar, migren atağı sırasında vücutta ne olduğunu tam olarak anlamamaktadırlar. Bununla birlikte, en popüler teorilerden birine göre, migren bey,indeki kan akımındaki değişikliklerin sonucu olarak meydana gelmektedir. Araştırmacılar, migrenden muzdarip kişilerde bu baş ağrılarına karşı genetik olabilen belirli bir yatkınlık olduğuna inanmaktadırlar. Bu yatkınlık sinir sistemlerinin (beyin, omurilik ve sinirler dahil) migrenden muzdarip olmayan kişilerin sinir sistemlerine göre çevresel uyaranlara daha farklı yanıt vermesini sağlamaktadır.

Migren tipleri nelerdir?

Klasik migren Aura ile birlikte olan migrendir. Migrenli erişkinlerin %15 kadarında klasik migren görülür.

Yaygın migren Aurasız migrendir. Migrenlilerin yaklaşık %80′inde yaygın migren vardır.

Menstrüel migren Adet döneminin başlangıcında veya adet döneminde görülür. Başka zaman görülmez. Çalışmalar menstrüel migrenin genellikle aurasız olduğunu göstermektedir.

Migreni önleyici yöntemler ve tedaviler

Migren ağrısını tümüyle tedavi etmek mümkün olamasa bile şikayetleriniz büyük ölçüde ortadan kaldırılabilir.

Migrenle ilgili uygulanan bir çok tedavi yöntemi vardır.

* Yaşam tarzının düzenli olması
* Düzenli uyumak
* Düzenli yemek yemek
* Bilinen tetikleyicilerden uzak durmak (kafein, eski peynir, et koruyucuları, monosodyum glutamat, salamura ürünler, çerez)
* Düzenli aerobik egzersiz yapmak
* Duygusal stresi azaltmak
* Stresli durumlardan kurtulmak için ileriye yönelik plan yapmak
* Biofeedback’i öğrenmek
* Meditasyon
* Boş zamanlar, hobiler, sosyal aktiviteleri artırmak

Migren nasıl tedavi edilir?

Migren tam olarak tedavi edilemeyen bir hastalık olarak bilinmektedir. Yaygın ilaç tedavisi yanısıra hastanın yaşamını kontrol altına alması, migreni tetikleyecek faktörlerden kaçınması, kısacası migrenle yaşaması öğütlenmektedir.

Migren tedavi seçenekleri:

1.İlaç tedavisi

2. Bot-ox uygulaması

3.Migren cerrahisi

4.Son dönemde yaygınlaşan bitkisel tedaviler

5.Migren bandı vb. uygulamalar

6. Akupunktur ve nöral terapi

1. Migrende en yaygın uygulanan tedavi yaklaşımıdır. İki aşamalıdır. Atak sırasında ve atak sıklığını azaltmak için kullanılan ilaçlar farklıdır.

Nöral Terapi ile Migren Tedavisi

Nöral terapi migren atağının pato-fizyolojisi ve nedenlerine farklı bir yaklaşımla açıklama getirebilmektedir. Migren tanı olarak baş ağrısı sınıflamasında yer alsa da temelinde otonom sinir sistemi disfonksiyonudur (çalışmasının aksaması). Migren atağı sırasında oluşan baş ağrısı yanısıra nörolojik bulgular ve gastrointestinal sistem bulgularına otonom sinir sistemindeki geçici aksama sebep olmaktadır.

Çocuklarda Baş Ağrısı ve Migren

Çocuklarda baş ağrısı düşündüğümüzden daha fazla oranda mevcuttur. 12 yaşından sonra artmakla birlikte küçük yaşlardaki çocuklarda da migren görülebilmektedir. Çocuğunuz başının ağrıdığını söylüyorsa üzerinde durmak gerekir. Öncelikle ateşine bakılmalıdır. Yüksekse enfeksiyon araştırılmalıdır. Düşme, çarpma benzeri travmaları takip eden dönemde ortaya çıktıysa veya nedensiz başladı ancak aralıksız sürekli devam ediyor ise mutlaka doktora muayene olmalıdır. Beyin tümörleri, menenjit benzeri enfeksiyonlar sürekli ağrılara yol açabilir. Ancak bu durumlar çok nadirdir.

Migren Nedir?

Migren baş ağrısı olarak bilinmekle birlikte, nörolojik ve gastrointestinal bulguların eşlik edebildiği epizodik (ataklar halinde gelen) bir hastalıktır. Migren ataklarında bulantı,kusma, baş dönmesi, ışık ve ses hassasiyeti, duygu durumda değişiklikler, çeşitli nörolojik bulgular (görme kaybı, uyuşukluk, kısmi felç, konuşmada bozulma) baş ağrısına eşlik edebilir. Baş ağrısı olmaksızın sadece nörolojik bulgular veya bulantı-kusma ile kendini gösteren migren atakları da olabilir.

Migren çeşitleri nelerdir?

Migren çeşitleri içinde en sık “auralı” ve “aurasız” migren görülür. Aurasız migren Migrenlilerin % 80-90’ nında görülür. Basit migren (adi migren) tanımları da kullanılmaktadır. Aurasız migrende esneme, tatlı isteği benzeri hafif semptomlarla hasta ağrısının geleceğini anlayabilir. Sadece baş ağrısı semptomunun olduğu migren ataklarıdır.

Hanci.org sizlere daha iyi hizmet sunmak için çerezleri kullanıyor.
Hanci.org sitesini kullanarak çerez politikamızı kabul etmiş olacaksınız.
Detaylı bilgi almak için Gizlilik ve Çerez Politikası metnimizi inceleyebilirsiniz.